top of page

Tarot ve Kahramanın Yolcuğu

  • guneshilhan
  • 24 Şub 2024
  • 3 dakikada okunur

Maskaralık, efendimiz, yerkürede güneş gibi gezinir.

 - Shakespeare, Onikinci Gece'den alıntı


Dünyanın en eski hikâyesi olan kahramanın yolculuğu için Hajo Banzhaf "Tarot ve Kahramanın Yolcuğu" isimli kitabında şöyle diyor: "Dünyanın en eski hikâyesi olarak aynı zamanda ibret alınması gereken bir hikâye, insanoğlunun yaşam yolu için bir meseldir. Onu ilginç kılan da budur ve bu nedenle defalarca anlatılması gerekir ki neden dünya üzerinde olduğumuzu ve burada ne yapmamız gerektiğini asla unutmayalım."

Hajo Banzhaf'ın kitabında bu hikâyeye ilişkin söylediğinin benzerini "Değişimin Dansı" isimli kitabında Michael Lindfield de söylüyor:

"Yaşamın anlamına dair mitik arayış birçok dinde ve kültürde dikkate değer bir biçimde yer almıştır. Bu arayışın yolcuları farklı kostümler giymiş ve farklı sahnelerden geçiyormuş gibi görünselerde, özünde betimledikleri aynı yolculuktur. Bu yolculuk, kişiliğin dünya üzerinde kendi ruhunu bulma arayışıdır. Batıda bunun en bilinen örneklerinden bir tanesi Kutsal Kâse'nin aranmasıdır. Kâse o bulunması zor imgelerden biridir. Bu kâsenin somut bir varlık mı, yoksa değişen bilinç durumlarını simgeleyen bir sembol mü olduğu bilinmez. Joseph Campbell kâsenin, yüksek spiritüel bir değerin sembolü olduğunu ve ona ulaşmanın yolunun dünyadan ya da mevcut sosyal geleneklerden vazgeçmek olmadığını, ama ona ulaşabilmemiz için tüm yüreğimiz ve enerjimizle bu arayışta yer almamız gerektiğini söyler." Ve daha sonra şöyle devam ediyor: "Gerçek bir kâse olsun ya da olmasın, bütün arayış hikâyelerinde ön plana çıkan kadeh(kupa) sembolizmi, içimizden dışarıya taşacak olanları içine sığdırabilecek uygunlukta bir kap olmasıdır. Ancak bütünlüğe ulaşmış ve kendini gerçekleştirmiş (farketmiş) olan ruh bu taşanları içine sığdırma yetisine sahip bir kaptır ve kâseye giden yolun nasıl bulunabileceğini gösteren yol tabelası Kutsal Kâse şövalyesinin mottosunda gizlidir: Kendi üzerinizde çalışın ve dünyaya hizmet etmiş olursunuz.''

Tolstoy "Bir insan için en büyük sürpriz yaşlanmaktır," demiş. Eğer bizler kahramanın yolculuğundan almamız gereken ibreti alabilir ve dünyaya kendimiz üzerinde uğraşarak hizmet edebilirsek o zaman bu büyük sürprizi yaşamamız gerekmez. Tabii bu yaşlanmayacağımız anlamında değil, yaşlanacağız ama bu bizim için bir sürpriz olmayacak, çünkü bunun bilincinde ve anlamlı bir biçimde yaşlanmış olmanın doyumunda olacağız.

C. G. Jung "Analitik Psikoloji" kitabında, vakti geldiğinde ölümden en çok korkan insanların gençliklerinde yaşamdan korkan kimseler olduklarını gözlemlediğini, yaşamdan ve dolayısıyla ölümden korkmamanın yolunun ise bilinçdışı imgelere ve sembollere kulak vermemiz olduğunu söylemiştir. Kahramanın yolculuğuna ilişkin bu semboller ise şimdiye kadar sayısız mitlerde ve masallarda ne kadar anlatılmış olursa olsun resimlerle birlikte yalnızca Tarot’nun 22 Büyük Arkana kartında bir bütün biçim almıştır. Bu kartlar insanoğlunun yaşam yolunun mitolojik anahtarıdır.

Bu yolculuğu yapan kahraman da Joker, yani sayısı sıfır olan karttır. Joker'in işi zordur ama o keyifle çıkar yola, çünkü kendisini bekleyenlerden habersizdir. Onu nelerin beklediğini bilmemek onun için bir avantajdır, aksi takdirde korkması ve yola çıkmaktan geri durması olasılığı çok yüksektir.

Sayısal sembolizm bağlamında sıfır sayısı Arapça “sifra” yani şifre kelimesinden türemiştir. Görünen bir değeri yoktur ama içinde sonsuz olasılıklar barındırır ve her sayının yerine geçebilecek bir değerdir. Aynı zamanda bu sayı ana rahminin, mevsimsel yenilenmenin ve ruhun ölüm sonrasındaki yolculuğunu simgeleyen spiralin de sembolüdür. Dolayısıyla Joker ruhunun yolculuğuna çıkacak duraklardan geçecek, eşik üstüne eşik atlayacak, ejderha üstüne ejderha yenecek ve sonunda evrensel şifreyi çözerek 21 sayısına ulaşacaktır.

Aslında bu bilinmeyen bir şifre de değildir. Joseph Campbell bu yolculuk için, "Bu macera riskine yalnız başımıza girmek zorunda değiliz, çünkü tüm zamanların kahramanları bizim önümüzden gitmişlerdir. Labirent tümüyle bilinmektedir. Yalnızca kahramanın yolunun ipini takip etmemiz yeter ve nerede bir bulanık suya geldiğimizi düşünecek olsak orada bir tanrı karşımıza çıkar," der.

Yazımdaki alıntı bolluğundan da görüleceği gibi bu hikâye sayısız kere anlatılmış ve hâlâ da anlatılmaya devam ediyor. Hajo Banzhaf da bize bu hikâyeyi nasıl okuyacağımızı, nasıl anlayacağımızı ve nasıl deşifre edeceğimizi kendi eşşiz diliyle anlatıyor.

Yolunuzun açık olması dileğiyle,

© Güneş İlhan, Nisan 2009, İstanbul

Rev. 23.03.2013

Rev. 24.02.2024

 
 
 

Comments


bottom of page